Bu kadar isin arasinda Washington'a gittik bir de, amac muze gezmek degildi tabi Cherry Blossom Festivali'ne katilip guzel fotograflar cekmekti. Oglen gunesinin altinda golun uzerinde sandala binecek kurek cekerek golu turlayip aksam gunesinde kiraz ciceklerinin altinda piknik yapacaktik. Bir haftadir 30 derecenin uzerinde seyreden hava sicakligi bugun bize inat cok dustu, ruzgardan hic bahsetmiyorum, kemiklerimin bile usudugunu hissettim. Ne uzerimizdeki kiyafetler yetti bizi isitmaya ne de gunes vardi guzel fotograflar edinmek icin... Deli gibi esen ruzgar, agaclarda ne cicek birakmis ne festivalden eser kalmis, cok uzuldum, hani var ya klasik bir cumle "baska bahara kaldi" aynen oyle:)

Neden kostura kostura Washington'a gittik bu festival icin ondan bahsedeyim biraz. 1912 yilinda Japonya, dostlugun ve iyi niyetin temsili olarak 16 farkli kiraz turunden toplam 3700 agac fidesini Amerikaya hediye ederek aralarindaki dostlugu vurgulamis. Belli bir peyzajla ekilip buyutulen bu kiraz agaclari, her sene festival sebebi. Tomurcuklarin kendini gosterip patlamasiyla cicekler aciyor ve festival basliyor. Festivalde uzakdogu kulturu hakim, cesitli sahne performanslari, kostumlerle caddede yuruyus vs gibi etkinliklerle Washington'in en renkli oldugu donem, Cherry Blossom Fest donemi. Bizim gibi merak edip gelen bircok kisi hayalkirikligiyla geri dondu. Biz de geldik bari muzelerden birine girelim dedik ve tercihimiz Natural History oldu bu kez:) Ilk gezdigim muze "Smithsonian Air and Space"di. Smithsonian muzeleri halka acik yani bedava-inanilmaz birsey bu- ve benim simdiye kadar gezdigim en ogretici, en egitici muzeler bu Smithsonian muzeleri.